shape
shape
shape

Tofaş, Fiat'ın model ailesindeki, 131 Serisi'nden Tempra'ya, Siena ve Marea'dan Albea ve son olarak Türkiye 'de kendi sınıfının en çok satan modeli Linea'ya uzanan bir sedan otomobil geçmişine sahip bulunuyor.Fiat Linea projesinin yollara çıktığı 2007'den bugüne kadar yaklaşık 250 bin adetlik üretim rakamına ulaştığını söyleyen Tofaş EO'su Cengiz Eroldu pazarın ihtiyaçlarına göre sedan otomobiller geliştirmek ve sunmak konusunda Tofaş'ın Fiat dünyası içinde önemli bir tecrübe edindiğine dikkat çekti.




2009 yılında Sergio Marchionne ve Mustafa Koç'un yer aldığı Tofaş yönetim kurulu toplantısında, yeni bir sedan model daha geliştirmek için aksiyona geçilmesine yönelik karar aldıklarını söyleyen Eroldu şöyle devam etti:



"Zira Tofaş'ın sürekli iyileştirme yolculuğu, 2006 yılında dünya standardında üretim programı WCM devreye girmeden başlamıştı. Tecrübemiz ve tüm üretim ekibimizin çalışkanlığı sayesinde, Tofaş'ın, Fiat Grubu içinde Dünya Klasında Bronz Ödül alan ilk üretim merkezi olması yalnızca iki yılını aldı. Gümüş Seviye'yi elde etmesi ise bir sonraki yıl gerçekleşti. Şu anda bildiğiniz üzere dünyada çok az tesisin ulaştığı, üretimde neredeyse mükemmelliği temsil eden Altın Madalya'nın sahibiyiz. Ve Dünya Klasında Üretim yöntemini, tedarik zincirimize de yaymaya başladık."



Amaç etkinliği artırmak


Fiat Linea'yla birlikte pazarda yer alacak ve pazar etkinliklrini artıracak yeni bir sedan otomobil yapma fikriyle yola çıktıklarını vurgulayan Eroldu, "Tamamen yeni bir modeli Bursa'da sıfırdan yapmaya kalktığımızda, en uygun ekonomik koşullara ulaşmak için çok yönlü model geliştirme süreçlerine başladık. Bu çalışmalar bize neyi yapıp yapmamamız noktasında çok değerli öğretiler kazandırdı.Bu süreçleri tamamlayıp 2. aşamaya geçtiğimizde ise uzun vadeli rekabetçilik misyonumuz noktasında dünyanın pek çok noktasında satışa sunulabilecek, tamamen yeni bir model geliştirme fikri ağırlık kazandı. Bu noktada, ortaya çıkacak tek bir modelin hem müşteri hem ülke regülasyonlarını ortak biçimde karşılayabilmesi için farklı farklı ülke pazarları için de çalışmalar yapmaya karar verdik."dedi.



Zorlu standartizasyon çalışmalarının sonlanmasıyla 2013 haziranda global anlamda kompakt sınıfa hitap edecek yeni bir ürün tanımını net bir şekilde ortaya koyabildiklerini belirten Eroldu şöyle devam etti:



"Ekim ayına geldiğimizde ise, projenin onaylanmasıyla 356 kod adını taşıyan proje, resmen doğmuş oldu. Bu aşamada Tofaş'ın Ar-Ge'sinin rüştünü ispat ettiği en önemli unsur, tamamen yeni bir platform geliştirilmesiydi. Bu Tofaş tarihinde de bir ilk oldu. Bu yeni platform, Fiat'ın bir anda başbaşka modellerine de ev sahipliğine vesile oldu. Zira yeni sedan modelimizin platformunun başarısı, hemen peşi sıra hatchback ve station wagon karoserli modellerin doğuşuna vesile oldu."



6 ay ortak çalışma



Tofaş tarafından geliştirilen yeni kompakt sedanın tasarımı yapılırken Tofaş mühendisleri 6 ay boyunca Fiat Chrysler Automobiles Stil Merkezi'nde farklı ülkelerden tasarımcılarla çalışmış. Örneğin eşkenar dörtgen şeklinde bir depo kapağı tasarlandı. Ancak fizibıl olmama ihtimali çok yüksek olmasına rağmen Tofaş Ar-Ge'deki arkadaşlar, tasarımı çok beğendikleri için bu konuyu o kadar hassas ele alalarak tasarımın korunmasını sağlamış. Eroldu şöyle devam ediyür:



"Örneğin, bagaj kapağındaki tasarım, lazerle yapılan hassas bir sac kesimi gerektiyordu. Bize milyonlarca euro yatırım yapılması lazım dense de bunun yolunu bulup 400 bin Euro'luk bir yatırımla çözmeyi başardık. Diğer pazarlara hazırlık için düşük kaliteli yakıtlarla çalışabilen motor ve sağdan direksiyonlu araç için gerekli yatırımları yaptık.Bu süreçteki platform çalışmalarının yanı sıra 'flex line' adını verdiğimiz esnek üretim hattını devreye almamız en büyük kazanımlarımızdan biri oldu. Böylelikle yeni ürün devreye alma sürecinde hatları durdurmadan gerekli revizyonlar yapılabilir hale geldi. Gelecekte çok sayıda farklı modeli aynı anda üretebileceğiz. "



İlklerin öncüsü Egea



Bugüne kadar Tofaş olarak imza attıkları tüm projelerin sorumluluğunun kısmen kendilerinde olduğunu vurgulayan Eroldu şunları kaydetti:



"Fiat Ægea'da ise işin başından sonuna kadar her şeyiyle tüm sorumluluğu Tofaş'taydı. Tofaş tarihinde %70'i aşan mühendislik oranıyla aynı zamanda en fazla Türk mühendislerinin imzasını taşıyan model unvanı da yine Fiat Egea'nın olmuştur.Aracın projesinin tasarımında Tofaş ekiplerinin verdiği bilgi ve kriterlerle yönlendirmelerinin önemli katkısı oldu. Zira Fiat dünyasında hemen hemen tüm modeller, İtalya'da yer alan ürün ve pazarlama birimlerinin verdiği bilgiler doğrultusunda stil ve genel karakteristik yapısına kavuşur. Fiat Ægea'yı diğer Fiat modellerinden ayıran en önemli özelliklerden biri bizim ekiplerimizin, klinik testler sonrası Türkiye'deki müşterilerin taleplerini göz önünde tutarak öncelikli verdikleri yönlendirmelerin önemli bir etkisi olmuştur. Farkını da, bugüne kadar daha sempatik ve yuvarlak hatlarıyla görmeye alıştığımız Fiat modellleri içinde daha agresif ve kaslı görüntüsü ile ortaya koymuştur."



Ar-Ge önemli



Yaklaşık 1 milyar dolarlık toplam yatırım ile Türk otomotiv sektörünün tarihine geçecek bir yatırım gerçekleştiridiklerini anlatan Eroldu, "Tofaş olarak bu büyük yatırımları yaparken şirketimizin Ar-Ge kabliyetlerini paralelinde geliştirmek için insana yönelik yatırımlar yaptık. 2012 yılında bu projelerin ilk somut tohumlarını atarken Ar-Ge'de yaklaşık 350 personelimiz görev yaparken bugün 600 kişiyi aşan bir ekiple Ar-Ge faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Bölgesel bir üretim merkezi olmakla birlikte, FCA'in stratejik bir Ar-Ge ortağı olmaktan mutluluk duyuyoruz. Tofaş şu anda FCA EMEA Bölgesi'nde en büyük ikinci Ar-Ge merkezi konumunda. Yeni sedan projesindeki sorumluluklarımız da, zamanla geliştirdiğimiz yetkinliklerin ve Koç Holding ile FCA arasındaki değerli ortaklığın bir sonucu. Fiat'ın yeni sedan projesinin Bursa fabrikamızda hayata geçmesinde, ulaştığımız üretim ve Ar-Ge yetkinliklerimiz kuşkusuz büyük rol oynadı" diye konuştu.



1 milyarlık satınalma



Yan sanayii üzerinde de önemli bir değer yarattıklarına dikkat zeken Eroldu," Sedan, hatchback ve station wagon modelleri ile birlikte, 200'ün üzerinde yerli ve yurtdışı tedarikçiden, proje ömrü boyunca yıllık ortalama 1 milyar Euro'nun üzerinde satınalma hacmi oluşturuyoruz. Bu hacmin %75'in den fazlasını yerli tedarikçilerimizden temin edeceğiz" dedi.

Paylaş